Hakiki zevk ve elemsiz ve kedersiz sevinç ve
Hayatta ki saadet yalnız imandadır ve iman
Hakikatleri dairesinde bulunur.
Bediüzzaman . .
Sohbetlerimizi başkalarının nasıl yaşadığı, tatilde nereye gittiği gibi anlamsız konuşmalar işgal etti. Kitaplar raflara kalktı ve televizyon baş köşeye kondu. Pembe diziler takip edilir oldu. Komşular artık dizi ve film muhabbeti yapıyor. Eskiden çocukları için çırpınan aileler şimdi dizinin gelecek bölümünde nelerin yaşanabileceğini tahmin etme gayreti içindeler. Kim hangi diziyi takip ediyor ve dizilerde neler olup bitiyor onları konuşup paylaşıyoruz. Başkalarının hayatını yaşamaktan kendi hayatımızı yaşamaya ve sevdiklerimizle paylaşmaya fırsat bulamaz olduk.
Eski günlerde, büyüklerin hayatları okunur, hisseler çıkarılırdı. Şimdilerde hayatı merak edilenler sanatçılar oldu.
Türkülerimizdeki içtenlik ve samimiyet yerini popüler yapmacıklığa bırakmış. Sazımız yani iç sızımız, neyimiz yani benliğimiz gitmiş yerine gürültülü çalgılar gelmiş.
Büyükleri huzurevine(!) göndermiş ve akrabalarımızla aramızı açmak ve irtibatımızı kopartmak suretiyle ailemizi paramparça etmişiz ve adına gururla çekirdek aile! demişiz.
Ateşe koşan kelebekler gibi koşuyoruz sonumuza…
KEMAL KARYAĞDI
Kayıp giderken Ömrüm Ellerimin arasından,
Allah’ım ! Kalbimde ki İmanı artır ve O’nu bana Son Dayanak Yap . .
VE . . Al beni huzuruna Düşmeden Somurtkan Yüzlerin Eline . .
Amin . .
‘tebessüm’